Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yolda kalmak | be stranded f. | ||
I know that Tom is stranded. Tom'un yolda kaldığını biliyorum. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | (araba sürerken) yolda (yol çizgileri içerisinde) kalmak | keep it between the ditches f. |
Deyim | (bir yolda) trafiğe çakılıp kalmak | hit a parking lot on f. |
Deyim | doğru yolda kalmak | keep on the straight and narrow f. |
Deyim | doğru yolda kalmak | walk the straight and narrow f. |